Amatör Göçmenin Tecrübe Torbası

Covid Döneminde Avrupa: İspanya ve Portekiz

İngiltere’de yaşamın getirisi olan ıslak geçen yaz ayları, özellikle Akdenizlilerde adadan kaçma hissini uyandırıverir. Yağmur bırakmak için dışarı çıkmanızı bekleyen gri gökyüzünü izlerken kendinizi kumsallarda hayal etmeyi durduramayacak noktaya gelebilirsiniz. Covid döneminde Avrupa gezisi planlarına nisan ayında yine gri gökyüzünü izlediğimiz bir gün başlamıştık.

A year ago we were part of Europe, now can’t even go out of our households.

Claire

Bu yazıda yazacaklarım bu dönemde adadan anakaraya yaptığım tren yolculuklarında gördüklerimden ibaret olacak. Yolculuklarda gördüğüm şeyleri yazayım ki hem ileride döner bakarım, hem covid döneminde Avrupa gezisi yapmak isteyenlere bir fikir olur.

Sınırlara Getirilen Ek Kontroller

Covid döneminde Avrupa seyahati yapmaya niyetlendiyseniz ilk yapmanız gereken şey gideceğiniz ülkenin seyahat uygulamalarını kontrol etmek olmalıdır. Bu tür bilgilere ulaşabileceğiniz en güvenli yer, kesinlikle gideceğiniz ülkenin resmi sitesidir. Avrupa’nın en sevdiğim yanlarından birisi neredeyse tüm üye ülkelerin oldukça detaylı, açıklayıcı, İngilizce çevirisi bulunan resmi sitelere sahip olmasıdır. Böylesine şahane resmi siteler dururken, bu blog dahil, ikinci, üçüncü ağızlardan almamanızı öneririm.

Birleşik Krallık için, blogda çokça paylaştığım gibi, bence dünyanın en güzel sitesi olan gov.uk ilk bakacağınız yer olmalı. Avrupa’da pek çok ülke benzer resmi sitelere sahip.

Peki neden seyahat uygulamaları kontrol edilmeli? Pandemi sebebiyle pek çok ülke seyahat uygulamalarına ek kontroller ekledi. Örnek olarak İngiltere ülkeye giriş yapacak olan herkesin, giriş yapmaya 48 saat kala, kişisel bilgilerinin yanı sıra bulundukları ülkelerin listesini içeren bir form doldurmasını zorunlu tuttu. Böyle bir formun varlığından dahi haberi olmayan pek çok insan uçak/tren seferlerini kaçırdı haliyle. Hak vereceğiniz üzere modern dünyada “ama biz bilmiyorduk” demek yer almıyor. Öğrenmediğimiz her şeyin sorumluluğunu kabul etmek durumundayız en nihayetinde.

Tren Yolculukları

Artık beni yeterince tanıdığınızı varsayarak trenlerin neden diğer, özellikle havada giden, ulaşım araçlarından daha iyi bir seçim olduğu hakkında konuşmayacağım. Bu dönemde iki defa İngiltere’den İspanya’ya trenle gidip geldim.

İngiltere’de treni yalnızca Manchester – Londra arasında kullandım. Hattı Virgin’den devralan Avanti, birlikte seyahat ediyor olsalar bile her yolcusuna çift kişilik koltuk bileti kesiyordu. Yani yanınızda kimse oturmuyor. Ayrıca maske kullanımı zorunlu. Ancak trenlerde kontrol yapıldığını görmedim ne yazık ki.

Avanti trenleri
Avanti trenleri
Avanti trenlerinden bir görüntü. Give us Virgin back!

Adayı terk edip Fransa’ya kendimizi attığımız Eurostar’da, Avanti’de olduğu gibi, her yolcuya çift koltuk veriyordu. Eurostar seyahatleri boyunca görevliler ortalığı kolaçan etmekteydiler. Yanınızda getirdiğiniz yiyecek, içecekleri tüketmek serbestti.

Covid döneminde Avrupa gezisi
Tren yolculukları boyunca oturduğumuz koltuğun her yanını diğer insanların bakışlarını önemsemeden temizledik.

Bizi Paris’ten İspanya sınırına, Hendaya’ya, taşıyacak olan Fransız SNCF trenlerinde ise bildiğiniz kaos mevcuttu. Trenler hınca hınç dolu olduğu gibi, tek başına seyahat edenlerin bile yan koltuğuna bilet kesiyordu. Öyle ki Algarve’ye gitmek için yola çıktığımız Ağustos ayında boş çift koltuk bulamayınca eşimle ayrı ayrı koltuklarda bilet almak zorunda kalmıştık. Yanıma oturan kız maskeyi ağzı ve burnu dışında her yerine takınca, sırf maskeyi takmamak için bir sandviçi iki buçuk saatte yiyince dört saatlik yolculuk eziyete dönüştü benim için. SNCF trenlerinde maske takmak zorunlu. Fakat görünüşe göre Fransızlar “zorunlu” kelimesinin anlamını bilmediklerinden tren görevlileri durmadan insanları uyarıp anons geçmek zorunda kaldılar.

Renfe
Renfe, Fransız trenlerine göre hem eski, hem yavaş. Ancak, artık yağmur bulutlarını geride bıraktığınızı hatırlatan masmavi gökyüzünü izlemenize olanak veren kocaman pencerelerinden dışarıya bakarken zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz.

Hendaya’da indikten, yolcuları Fransa gibi abuk bir ülkeden kurtarıp dünyanın en güzel ülkesi İspanya’ya taşımak gibi üst derece şerefli bir görev üstlenen Euskotren’e atladıktan sonra artık güvende hissetmeye başlamıştık. Hemingway gibi hayranı olduğum ve her sene ziyaret ettiğim San Sebastian’da konakladıktan sonra Madrid’e Renfe trenleri ile yola çıktık. Renfe trenlerinde maske takmak zorunlu. Zorunlu demekten kastım ise tam olarak kelime anlamıyla zorunlu demek. Takmazsanız, ceza yersiniz. Kimi trenlerde yemek, içmek dahi yasak.

Fransa – Paris

Fransa ve Fransız kültürünün getirilerine ne kadar büyük bir hayranlık duyuyorsam, bir o kadar da Paris’ten haz etmiyorum. Her daim sigara isteyenler, para isteyenler, isteyecek şey bulamayarak tıp tıp suratınıza bakanlar, fahiş fiyatlar, kötü oteller… Modern dünyanın sevmediğim nadir şehirlerindendir Paris.

Covid döneminde Avrupa
Dandik Kronenbourg 1664 için 9 Euro ödedim. Yolunmuş tavuk gibi hissediyorum halen.

Paris’e bu seferki ziyaretimiz kısa süreliydi çok şükür. Bi kafeye oturup çevreyi gözetlediğimde maskeli insan görmemekle beraber oturduğumuz restoranın masalarını da kendim temizlemek zorunda kaldım. Ayrıca dandik Kronenbourg 1664 için 9 Euro ödedim. Bildiğiniz soygun.

İspanya

Covid döneminde Avrupa gezisi yapmak isteyip listeye İspanya’yı ekleyenlerin bilmesi lazım ki, İspanya covid ile mücadeleyi büyük bir ciddiyetle yürütüyor. İngiltere ve Fransa’nın aksine, yalnızca kapalı alanlarda değil, her daim maske takmak ile yükümlüsünüz. Bu yükümlülük evinizin kapısından dışarıya adım attığınız anda başlıyor. Bu durumun yalnızca büyük şehirlerde var olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Eşimin ailesi iki bin nüfuslu köyden bozma bir kasabada yaşıyor İspanya’nın Extremadura bölgesinde. Sokakta maske takmayan bir kişi bile görmedim. Kayınvalidem işe gitmeden önce sabahın altısında köpeği, karga bokunu yemeden, dışarıya maske takmadan çıkardığında Guardia Civil (bir nevi jandarma) tarafından hemen evinin arka sokağında yakalanınca bir dünya azar işitti ve ismi soy ismi alındıktan sonra, sonraki sefer ceza almak ile tehdit edildi.

Covid döneminde Avrupa gezisi

Ayrıca İspanya’da bütün market, bar, restoran gibi işletmelerde maske takmanın yanı sıra kapının önüne konulan el dezenfektanlarını kullanmak zorundasınız. Ancak masaya oturduğunuzda maskenizi çıkarabilirsiniz. Ek olarak bütün market, restoran, bar çalışanları her daim maske takıyor ve her müşteri sonrası boşalan masa ve sandalyeleri dezenfekte ediyorlar.

Ispanya
İspanya’da tüm market, restoran, barların önüne el dezenfektanları yerleştirilmiş.

Yazdıklarım San Sebastian, Irun, Extremadura bölgesi, Madrid, Granada, Malaga için geçerli olsa bile diğer bölgelerinde farklı olduğunu sanmıyorum.

Covid döneminde Avrupa gezisi
Malaga… Sosyal mesafe hemen her yerde vurgulanıyor.

Portekiz – Algarve (Lagos)

Portekiz, dünya üzerinde çok güzel iklim ve doğa şartlarına sahip hemen hemen her ülke gibi fakirlikle boğuşuyor. Turizm en büyük gelir kaynaklarından birisi ve mümkün olduğunca bu gelir kaleminin sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyorlar. Bu sebeple, benim gözlemlediğim kadarıyla, covid önlemleri mümkün olduğunca katı bir şekilde uygulanmaya çalışılsa bile, turistlere olan ihtiyaçtan ötürü, ziyaretçilere bir yaptırım veya kontrol konmamıştı. Algarve, Lagos, maskesiz ortalıkta dolanan Kuzey Avrupalı turistler ile doluydu.

Kuzey Avrupalılar, Akdenizlileri kurallara uymamakla suçlarlar ama Akdeniz’e indiklerinde kurallara uymazlar.

İspanya’da olduğu gibi, Lagos’ta da bütün market, restoran çalışanları maskeliydi ve mümkün olduğunca, İspanya’da ki kadar olmasa da, masalar sandalyeler kullanım sonrası dezenfekte ediliyordu.

Covid döneminde Avrupa gezisi yapmak yerine mümkünse, benim yaptığımı yapmayıp evde oturmanız sizin için daha iyi olur. Umarım bu dönem kısa sürede biter gider ve dünyamızdan keyif almaya devam ederiz.

Yorumsuz geçmeyin...