Amatör Göçmenin Tecrübe Torbası

Beş Çayı: Çayınızı Nasıl Alırsınız? Süt Dökelim mi Üstüne?

Beş çayı, İngiltere´nin dünyaya yayılmış olan kendine özgü geleneklerinden birisi. Şahsen her ne kadar bu geleneğin daha İngiltere hayallerde yokken, Anadolulu teyzelerin hamur açıp yanına çay demlemesiyle başladığını iddia etsem bile, genel geçer görüş beş çayının 1840´larda Bedford Düşesi´nin oburluğu yüzünden başladığı yönünde.

But indeed I would rather have nothing but tea.

Jane Austen

Efendim evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir Bedford Düşesi varmış Anna Maria adında. Saat dördü vurdu mu, düşesin karnında ziller çalarmış, feryat figan, bir kıyamet ki sormayın gitsin. Koskoca düşes, hemde Bedford Düşesi, ayakkabı kemirecek hali, iki lahmacun bir ayran yapacak hali yok. Hizmetlilerine seslenivermiş getirin oradan bir çay, ekmek ve tereyağı da bir gömeyim diye. Zamanla bu durumu huy edinince her akşamüstü odasına kekler, sandviçler yağmaya başlamış. Zamanla bu ritüele eşini dostunu da davet etmeye başlayınca olayın suyu çıkmış ve bir zamanlar pijamalarla bir odada yenen akşam çayı, üst sınıfın düğüne gider gibi giyinerek katıldıkları bir etkinliğe dönüşmüş.

Günümüzde Beş Çayı

Günümüzde ise beş çayı daha çok lüks oteller ve butik çay evleri tarafından yaşatılıyor. Eğer ki beş çayına yaşadığınız bölgenin revaçta olan mekânlarından birine gitmeye karar verdiyseniz rezervasyon yapmanızı öneririm. Şaşırtıcı bir şekilde yoğun bir talep var. Rezervasyon bildiğim kadarıyla bir buçuk saatlik bir süre için yapılıyor. İnsanlar, özellikle kokoş teyzeler, şık elbiselerini giyip gidiyorlar.

beş çayı

Beş çayının da, yanlış bilmiyorsam, en meşhurları Royal Tea ve Afternoon Tea olmak üzere çeşitli türleri mevcut. Bizim seçtiğimiz Royal Tea olduğundan menüyle beraber şampanya ikram edildi. Çay, kendisini en çok tüketen ülkelerden biri olan İngiltere´de yetişmese bile, menüde pek çok ülkenin çay çeşidi mevcut. Geleneğin adının beş çayı olduğuna bakmayın, seçiminizi kahveden yana da kullanabilirsiniz. Bildiğiniz üzere ağızlarının ortasına kürekle vurulasıca İngilizler, çayın üstüne bir güzel süt döküyorlar. Neyse ki süt, ilave etmeniz için çayın yanında servis ediliyor. Yani çayı sütlü içmek gibi bir insanlık ayıbına ortaklık etmek zorunda değilsiniz. Çay ve kahve beş çayınız süresince sınırsız, ancak çay ve kahve ile aranız yok ise bir şişe şampanya ya da prosecco sipariş edebilirsiniz.

beş çayı

Bize sunulan beş çayının en üst katında parmak sandviç denilen tavuklu ve tunalı sandviçler var. Orta katında şeker komasına girmemizi garanti edecek kekler vardı. En alt kısımda ise tereyağı, kaymak ve reçel ile beraber yenmek üzere İngiltere´ye özgü “Scones” denilen bir poğaçamsı var. Hatta bizde ki menemen soğanlı mı olur soğansız mı gibi alıp başını gitmiş bir “Scones”a önce kaymak mi reçel mi konulur tartışması var.

Ayrıca söylemeden geçmeyelim beş çayında siyah giysiler tercih edilmez. Bir hanımefendi beş çayı masasında şapkasıyla oturabilir ancak eldivenlerini beş çayı servisi başlamadan çıkarmak durumunda.

Midland Hotel

Biz beş çayımız için Manchester´in merkezine konuşlanmış olan The Midland Hotel´i seçtik. Manchester merkezine doğru seyahat ediyorsanız yolunuz muhtemelen Manchester´da yaşayan herkesin bildiği St Peter´s Square´den geçer. Tram duraklarına yaklaştığınızda gözünüze ilk olarak yuvarlak yapısıyla Central Library takılır. Central Library´nin, kendisini ilk kez gösterdiği insanları etkileyen yapısı, sizi hemen yanı başında bulunan The Midland Hotel´i fark etmekten alıkoyar. Oysa ki Manchester´in en görkemli, en ilginç tarihe sahip yapılarından birisi The Midland Hotel´dir.

Midland Hotel
Paralel evrenlerde durum nasıldır bilemem ama gamalı haç bu binaya hiç yakışmazdı.

Otel, Manchester merkez tren istasyonununa hizmet için 1903 içinde açılmış. İngilizlerin dünyaca ünlü markalarından olan, Rolls & Royce kurucuları Charles Rolls ve Henry Royce bu otelde tanışmışlar. Otel öyle muazzam bir yapı ki, Hitler, Britanya işgali sonrasında bu oteli Nazi Almanya´sının Britanya karargahı olarak düşünmüş. Amerikan ajanlarının sonradan aktardığına göre Birleşik Krallık´ın Almanya tarafından bombalanması sırasında bu bölgenin bombalanmamasının sebebi Hitler´in The Midland Hotel´e zarar gelsin istememesiymiş.

The Midland Hotel

The Midland Hotel beş çayı fiyatları iki kişi için 68 Pound. Biz kupon denk getirip 44 Pound ödedik. Gitmeyi kafaya koyduysanız Groupon gibi sitelere bir bakmanızı öneririm. Hafif yağmurun atmaya başladığı bir günde dünyanın kim bilir neresinden getirilmiş olan çayınızı içerken, Hitler´in kendisini Midland Hotel´de hayal ettiği zamanları ve ya Charles Rolls ve Henry Royce´un aralarında geçen hararetli gelecek planlarını hayal edebilirsiniz.

Şeker Komasında Eve Dönüş

Yaptığımız plana göre beş çayı sonrası ortalıkta biraz dolaştıktan sonra bir bara gidecektik. Ancak iki demlik çay ve bir yığın şekerli yiyecekten sonra üstümüze çöken ağırlık sebebiyle koşa koşa eve döndük ve hemen yatıp uyuduk. Şahsen barda iki bira içip askerlik anılarımı anlatmayı tercih ederim ancak, size, bir kereliğine de olsa, karnı zil çalan Bedford Düşesini hayal ederek beş çayını denemenizi öneriyorum.

Yorumsuz geçmeyin...