Havanın güneşli olması Türkiye’de yaşıyorsanız, yarında güneşli olacağını bildiğiniz için, sizi pek etkilemezken, Birleşik Krallıkta yaşayan ada halkını güneşli günleri dışarıda geçirme telaşına sokar. Birleşik Krallık’ın kuzeyi için konuşursak, bu gibi günlerde ada halkının en çok rağbet gösterdiği noktalarından biri, bu adı güzel Ynys Llanddwyn Adası ’dır. Bizde yazın yıllık ziyaretini yapmasına aylar kalmasına rağmen güneşli bir gün yakalayınca, yeniden Liverpool’a gitmek yerine, kendimizi orman ve okyanusu aynı anda barındıran Ynys Llanddwyn Adası’na attık.
Telaffuzu hak getire, yazmayı bile beceremeyip kopyala yapıştır yaptığım bu adaya haritadan bakarsanız, ana karaya bağlantılı olduğundan ada değil, burun olduğunu düşünebilirsiniz. Buraya ada denmesinin sebebi gelgitler ile su seviyesi yükseldiğinde ana karayla bağlantısını kaybetmesiymiş. Bu çakma adada bizim gittiğimiz günün akşam üstü bile su seviyesi yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı.
Ynys Llanddwyn Adası, Kuzey Galler’de Anglesey adasında bulunuyor. Galler, pek etliye sütlüye karışmayan, İngiltere’de yaşamaya başladığınızda pek çok zaman varlığını bile unutacağınız bir ülke. Anadilleri ise Gallerce. Halihazırda Manchester aksanıyla, Liverpool aksanıyla, İskoçlarla, İrlandalılarla cebelleşirken, birden yırtık dondan fırlar gibi karşınıza çıkıp, sesli harfleri çok geç keşfetmiş izlenimi veren diliyle konuşmaya başlayan bir Gallerli ile karşılaşırsanız iyice sıyırabilirsiniz. Konuşulan dili bir kenara bırakırsak, doğası, şatoları, ve daha ılıman havasıyla Galler mutlaka daha fazla ziyaret etmek istediğim bir ülke.
Newborough Ormanı
Yazının başında giriş yaptığım üzere Ynys Llanddwyn rağbet gören bir nokta. Haliyle giriş yaparken cüzi bir ücret ödemeniz gerekiyor. Bildiğim kadarıyla araç başı 5 Pound park ücreti adı altında ödeme talep ediliyor. Ödemeyi Newborough Ormanı girişinde yaşlı bir bayana yaptıktan sonra toprak yolu takip ederek diğer araçları görebileceğiniz park yerine varıyorsunuz. Bu alanda tuvaletler, yiyecek içecek satışı yapan çeşitli yerler var. Ama hava güzel ise yiyecek içeceğinizi yanınızda getirip piknik yapmanızı tavsiye ederim.
Yola çıkmadan önce bu siteden yürüyüş haritalarına bakıp, yürüyeceğiniz yolu önceden seçmenizi öneririm. Neden? Çünkü biz rockçı olduğumuz için plan yapmadık ve kaybolduk. Tuhaf tuhaf patikalara daldık ve kendimizi, kızıl sincapları saymazsak, yapayalnız, ormanın ortasında bulduk. Konusu ormanda geçen bütün korku filmlerinin eşlik etmesiyle yolu olduğundan çok daha fazla uzatarak bir şekilde, şansın da yardımıyla kendimizi sahile atıp insanlara kavuştuk. Cep telefonunuza pek güvenmeyin, şebeke genelde yok.
Tŵr Mawr Deniz Feneri
Yürüyüş parkurlarının hemen hemen hepsi, pek çok Galler fotoğrafında göreceğiniz Tŵr Mawr’a çıkıyor. 1800’lerden gelen Tŵr Mawr, Gallerce’de Muhteşem Kule anlamına geliyormuş ama bu bana biraz abartı geldi. Kimi filmlerde de karşınıza çıkabilecek olan deniz fenerinden okyanusu izlemenizi öneririm. Biz ormanda kaybolduğumuz için ne yazık ki akşam olup hava soğuduğunda ancak varabildik, üşüyünce de yarım saat ancak vakit geçirebildik. Yel değirmenlerine ve deniz fenerlerine takıntılı olan benim için huzur verici bir yarım saatti.
Deniz fenerinin yanı başında ise bir takım harabeler göreceksiniz. Bu harabeler St Dwynwen Kilisesine ait. Katolikler için Aziz Valentin ne ise, Galler için de Dwynwen odur. Sevgililer günü ise St Dwynwen’s Day olarak kutlanır. Göreceğiniz harabeler ilginç bir efsaneye konudur. İlginizi çekecekse araştırmanızı öneririm.
Manchester’dan iki saatlik kolay bir araba yolculuğu sonrası ulaşılabiliyor Anglesey’e. Ynys Llanddwyn Adası, ziyaretçilerine hem orman hem sahil yürüyüşünü aynı anda sunarak, bir günü dopdolu bir şekilde geçirme şansı veren sakin, mistik bir ada. Özellikle doğa yürüyüşü sevenlerin Birleşik Krallıkta günü birlik yapılacaklar listesine eklemelerini öneririm. Karantina kalktıktan sonra tabi ki.