Bana gelen sorularda pek çok kişinin EEA Family Permit vizesini turistik amaçlı kullandığını görünce bloga gezi sayfası da eklemeye karar verdim. Aslına bakarsanız ben hiç bir zaman bir gezgin olmadım/olamadım. Her ne kadar küçükken dünya atlasını açıp Avustralya, Amerika kıtası ülkeleri, Yeni Zelanda gibi uzak yerleri inceleyip, oralarda ki insanları, hayatlarının günlük işleyişini hayal ederken meraktan çatlayacak gibi olsam dahi yaşım ilerledikçe bu merak yerini daha çok okumaktan zevk almaya bıraktı. Aslına bakarsanız bunda sonradan gelişen uçak korkumun da etkisi var sanırım. Buradan İngiltere’ye de uçakla gelmediğimi anlamışsınızdır.
Normal yaşantımda gezmeye dolaşmaya ilgi duymayan bir adam iken uçak korkum ve rastlantılar sayesinde hem uçmayan hem gezgin olmayan bir de utanmadan araba bile kullanamayan bir ağaca kıyasla hatırı sayılır yer gördüm. Gezip gördüğüm yerlerde ise kendimi binalarla, çevreyle ilgilenmek yerine market fiyatlarını, ev kiraları, burada yaşanır mı sorunusun cevabını, insanların mutlu olup olmadıklarını, genel olarak sosyo-ekonomik yaşamı gözlemlerken buldum. Doğal olarak da gezilerimde bulunduğum ülkenin turistik lokasyonlarından ziyade turistlerce burun kıvrılan yerlerinde buldum kendimi.
Blogun gezi bölümünde Barcelona’da ne yenir Çengelköy’de ne içilir gibi yazılar yerine gezi sırasında bir takım masraflardan nasıl kaçınılacağından ya da bana ilginç gelen yerlerden bahsedeceğim. Stonehenge Birleşik Krallık ve hatta dünyamızda ki en önemli miraslardan birisi. Bizimde adamızda yaptığımız ilk yolculuk olduğu için yazma gereği hissettim.
Stonehenge Gezisi
Stonehenge adamizin güney batısında bulunuyor, Londra’dan arabayla iki saatlik uzaklıkta. Araştırmalar 4500 yıllık bir yapı olduğunu söylüyor. Kesin olarak ne için yapıldığı bilinmese de (tabi ki uzaylılar yaptı diyenler var) uzmanlar korunma, ayin vb amaçlar ile kullanıldığını düşünüyor. Bu gizemli yapının tapusu kraliyet ailesine ait ve işletmesi English Heritage denilen bir organizasyon tarafından yönetilmekte. Özellikle güzel bir hava denk getirip giderseniz İngiliz yeşili çayırların ortasında büyülü bir atmosfer ile karşılaşırsınız.
Zamanında bütün dünyayı toplayıp İngiltere’ye getirdiklerinden dolayı dünyanın en güzel müzeleri burada. Ayrıca hemen hemen bütün müzeler ücretsiz. Ancak Stonehenge onlardan biri değil. Giriş için talep edilen ücret kişi başı 17.5 Pound! İlaveten aracınızla geliyorsanız park ücreti de 5 Pound. Ayrıca giriş ücretini ödedikten sonra taşlara yaklaşıp dokunabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Emin olmamakla birlikte, duyduğum kadarıyla 10 metre yaklaşmanıza müsaade ediliyor.
Diğer yöntem ise Special Access denilen bir form doldurarak ziyaretinizi kamu giriş çıkış saatleri dışında yapmak. Special access kontenjanı aynı anda 26 kişiyle sınırlı bildiğim kadarıyla ve ücreti kişi başı 38.50 Pound. Bu yöntem ile taşlara dokunabilir, Stonehenge’in ortasına dikilip türkü çığırabilirsiniz. Ancak dediğim gibi special access için English Heritage sitesinden başvuru yapmanız, ve kamu giriş saatleri dışında (sabah erken veya gece diye duydum) Stonehenge’te hazır kıta olmanız gerekiyor.
Bu kadar güzel bir yapı için bu ücretin normal olduğunu tabi ki düşünebilirsiniz ancak ben öyle düşünmüyorum. Bana katılıyorsanız okumaya devam edin, aksi takdirde English Heritage sitesinden biletinizi çevrimiçi alabilirsiniz.
Stonehenge’e Ücretsiz Yaklaşmak
Ağustos banka tatili normal sıcaklıkların üstünde seyredince biz burada da yüzeriz diyerek İngiltere plajlarını araştırmaya başladık, Bournemouth’ta karar kıldık ve geçerken Stonehenge’e de bir bakalım dedik. Forumlarda ücretsiz Stonehenge gezisinin mümkün olup olmadığını araştırırken genelde karavanların park ettiği toprak bir yol olduğunu, ve o yolu izleyerek taşlara 50 metre yaklaşabileceğimizi öğrendik. Bahsettiğim yolu kolaylıkla bulabilmeniz için aşağıya ekran görüntülerini ekliyorum. Eğer ücret ödemek istemiyorsanız navigasyonunuzda bu yolu işaretlemeniz işinizi kolaylaştırır. Ayrıca park ücreti de ödemenize gerek yok.
Aşağıda görebileceğiniz fotoğrafı bahsettiğim noktadan çekmiştim. Fotoğrafın çekildiği noktada demir bir çit mevcut. Eğer çitten atlarsanız beyaz bariyere kadar yaklaşabilirsiniz. Çok yakın sayılmaz ama ücretsiz bu kadar oldu.
Ekinoks ve Gündönümü Ayinleri
Güneşin dünyamızda ki gece ve gündüz sürelerini eşitlediği iki gün ve ekvatora en çok yakınlaşıp uzaklaştığı iki gün olmak üzere senede dört gün paganlarca kutlanır. Ekinoks ve gündönümü tarihlerinde oluşan bu doğa olayları için dünyanın her yerinde pagan ayinleri düzenlenir. İngiltere’de ekinoks ve gündönümü ayinlerinin düzenlendiği en görkemli yer tabi ki Stonehenge. Eğer gezinizi gündönümü tarihlerine denk getirirseniz Stonehenge taşlarının arasında ücret ödemeden yürüyebilir, dokunabilir, bir pagan ayinine katılıp ilginç tiplerle gündoğumunu bekleyebilirsiniz. Bence iki kişi 35 Pound bilet, 5 Pound park ücreti ödeyip Stonehenge 10 metre öteden bakmaktan çok daha güzel ve enteresan. Notlarınızda bulunsun, duyduğum kadarıyla ayinlere alkol getirmek yasaklandı ancak ne derece doğru bilmiyorum. Zaten gerek de yok aşağıda ki videyou izleyince kafa oluyorsunuz. Bizde denk getirebildiğimiz ilk pagan ayini için planlar yapıyoruz.
Stonehenge İngiltere’de görülmesi gereken yerlerden biri. Yalnızca İngiltere’nin sembollerinden birisi değil, ayrıca UNESCO dünya mirasları listesinde, yani dünyamızın simgelerinden birisi Stonehenge. 4500 yıl önce insanların burada ayinler yaptıklarını hayal etmek bile güzel bir duygu. Ancak ziyaret için 2-3 saat ayırmak bile fazla. O yüzden gezi planlarınızda Stonehenge’i yol üstünde görülecek bir yer olarak düşünmenizi tavsiye ederim. Biz hava sıcaklıkları beklenenin çok üstünde seyredince İngiltere’de de yüzülür diyerek Bournemouth’tan otel ayarlayıp yol üstünde olduğundan Stonehenge’e de uğradık.
Iyi yolculuklar…