Durmadan çevresinde ki insanların beyinlerini Andalusya’ya yerleşme düşüncesiyle kemiren biri için, Nerja adında ki, bölgenin en meşhur kasabalarından birini görmemiş olmak kabul edilemezdi. Pek muhterem şehrimiz Manchester, yine sürpriz yapmayarak bize karanlık ve ıslak bir kış yaşatınca, nisan mayıs aylarında Nerja hayalleri kurmaya çoktan başlamıştık.
Nerja için İspanya’ya tabi ki deniz yolu ile gittik daha önce defalarca yazdığım gibi. Uçmak gibi tuhaf huylarımız yok, Ancak Brittany Ferries hakkında bir yazı karalayacağım yaptıkları çeşitli değişikliklerden ötürü ki sizlerde uçak kullanmayı bırakın.
Nerja
Beyaz sahil kasabamız Costa del Sol denilen sahil şeridinde yer alıyor ve Malaga’ya bağlı. Zaten Malaga’ya 50 kilometre uzaklıkta otobandan.
Eğer Malaga hakkında biraz bilgi sahibiyseniz, şehrin emekli İngiliz ve Kuzey Avrupalılarca işgal altında olduğunu duymuşsunuzdur, Nerja’da da nüfusun hatırı sayılır bir kısmını yabancı yerleşik nüfus oluşturuyor. Emekli olan gelmiş anlayacağınız.
Nüfusun önemli bir kısmının yabancı oluşundan dolayı İngilizce konusunda sorun yaşayacağınızı sanmıyorum.
Nerja, ziyaretçilerine mağaralar, dağ bayır yürüyüş yolları sunmasına rağmen, Manchester’ın bize yaşattığı karanlık ve yağmurlu kışın ardından deniz suyu içecek kıvama geldiğimiz için sadece sahillere, restoranlara ve barlara yoğunlaştık.
Ancak mağaralara gitmenizi öneririm. Ayrıca Nerja’yı dolaşan küçük kırmızı bir tren ziyaretçileri mağaralara götürüyor yaklaşık 15 Euro bir fiyat civarı. Fiyata tren yolculuğu, müze ve mağara giriş ücreti dahil. Bu linkten mağaralar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Barlar ve Restoranlar
Nerja, hem yerleşik yabancı Avrupalı nüfusunun fazlalığı, hem ziyaretçi sayısı nedeniyle onlarca restoran ve bara sahip. En nihayetinde Andalusya’da bulunuyorsunuz. Yemek konusunda yanlış seçim yapma olasılığınız çok düşük. Ancak her zaman ki gibi gideceğiniz restoranların veya barların Google yorumlarına bakmanızı öneririm.
Oculto adında ki restoran yemeklerini en çok beğendiğimiz restoran oldu. Söylemem gerekli ki biraz pahalı sınıfında yer alıyor. Restorana rezervasyon yaptıktan sonra telefon numaranıza bir şifre geliyor. Size ayrılan saatte isminin Türkçe çevirisinin “Gizli, Gizlenmiş” olduğu restoranın kapısına gidip kodu giriyorsunuz ve aşağıdaki ortamla karşılaşıyorsunuz:
İçeride ki görevli rezervasyonunuzu kontrol ettikten sonra bir düğmeye basarak asıl restoranın kapısını açıyor. Kapı açıldıktan sonra herkesin anadan üryan soyunduğu kısma geçiyorsunuz. Şaka, şaka! Sakın soyunmayın. Gerçi restorana ilk girdiğimde bar kısmında bir yaşlımsı amca yanında ki hatunun affedersiniz götünü avuçlamakla meşguldü ama İspanya’da çiftlerin birbirini ulu orta avuçlaması gayet normal. Ahlak bekçiliği yerine sizde yapın.
Sizi hemen bir garson karşılıyor ve masanıza yönlendiriliyorsunuz. İlk olarak alkolsüz bir kokteyl, takiben de gazpacho geliyor. Böylece yemek sonrası masaya böbreğinizi bırakacağınızı anlıyorsunuz. Bunlar ücretsiz tabi ki ama bir o kadar da güzel. Biz burayı öyle sevdik ki, iki geceyi bu restorana ayırdık. Yemekler muhteşem, şarap seçimleri ise ustaca. Seçimlerinize göre 200 Euro’yu geçeceğinizi sanmam. Yani çok da pahalı değil lükse kaçan Manchester restoranlarına kıyasla.
Bar olarak ise kokteyllerinin güzel olması ve terasından dolayı Hemmingway’s adında ki barı öneririm. Barın sahipleri çok sevimli İngiliz bir aile. Google yorumlarında da defalarca sahiplerine methiyeler düzülmüş. Ben onların yerinde olsam ve bu kadar övgü bana yapılsa bar sahibi olmak yerine tarikat kurardım.
Sahiller
Nerja, Costa del Sol bölgesinin bir parçasıdır. Tüm bölge irili ufaklı koylarla çevrilidir. Mümkünse araba kiralamanızı öneririm ki bu güzelim koylardan faydalanabilin. Ancak kasabanın hemen dibinde veya şehir içi ulaşım ile çok rahat ulaşılabilecek sahiller de var.
Benim en sevdiğim koy Canuelo Koyu ( Cala del Canuelo) oldu. Daha önce de yazdığım gibi ben küçük taşlardan oluşan sahilleri kumsallara tercih ediyorum. Bir sahil hayal etmek isteseydim muhtemelen sahil boyu taşlık, deniz içi kum olan bir yer olurdu ki bu tanıma Canuelo Koyu tam olarak uyuyor. Nerja’dan araba ile 10-15 dakikalık bir sürüş sonrası aracı park etmeniz ve sizi tepeden koya indirecek olan minibüsleri kullanmanız gerekiyor. Minibüse binerken size verilen bileti kaybetmeyin çünkü ödediğiniz ücrete dönüş de dahil. Gidiş – dönüş kişi başı 4 Euro olup çocuklar ücretsiz.
Canuelo Koyunda ayrıca muazzam bir Chringuito da var. Üst üste iki gün bu koya gidince fark ettik ki çevre kasabalardan buraya sadece yemek yemek için gelenler bile var.
La Cala del Pino, Alberquillas, La playa de Maro gibi koylara ek olarak hemen kasabanın içinde, Balcon de Europa’nın hemen yanlarında, Playa el Salon, Playa la Caletilla, Playa Calahonda gibi çok hoş sahiller de var.
Daha önce ki yazılarımda da bahsettiğim gibi, Andalusya bölgesi başta olmak üzere, İspanya sahillerine nüdizm hakim. Koyları bırakın, şehir içi sahillerde dahi her an yanınıza bir abla gelip memeleri açarak yoga yapmaya başlayabilir ya da bir amca taşaklarını sere serpe önünüze serebilir. Elalemin götü yerine denize, masmavi gökyüzüne ve elinizde ki içeceğe konsantre olmanızı öneririm.
Ağlamaklı Gözlerle İngiltere’ye Dönüş
İspanya’dan İngiltere’ye dönmek her zaman hüzünlüdür. Ancak bu sefer, en azından 1.5 ay sonra Lizbon turu için yeniden İspanya’da olacağımızı biliyor olmak içimizi rahatlatmıştı.
Özellikle yağmurlu Manchester günlerinde evden çalıştığım zamanlarda kendimi Andalusya kasabalarında ev ve arsa bakarken buluyorum. Çalıştığım şirket finans alanında uzmanlaşmamı bekleyedursun, sanırım ben Andalusya taşınmaz mülk fiyatlarında uzmanlaşmak üzereyim. Eğer ki yağmurlu bir ada gününde aklınıza gelirsem bilin ki burada anlatmış olduğum kasabalardan birinde ev veya arsa bakıyorum.