Adadan kaçış yollarının hepsini denemek istediğimizden İngiltere’den İspanya’ya gemi ile gitmek fikri, bu olasılıktan haberdar olduğumuz günden beri aklımızdaydı. 2015 yılında Napoli’den Sicilya’ya geçerken geceyi geçirdiğimiz gemide çok güzel vakit geçirmiş olmamızdan dolayı, İspanya’ya da gemi ile gitmeyi denemek istiyorduk. Santander yazımda da yazdığım gibi kısmet geçtiğimiz yazaymış.
Daha önce bir gece gemide geçirmiş olmama rağmen, seyahati gemi ile yapmaya karar vermek pek kolay olmadı. Önceki gemi seferi Akdenizde iken bu sefer Atlantik okyanusunda yüzüyor olacaktık. İnternette bolca gemi seferleri, gemilerin ne kadar sallandığı gibi aramalar yapmış olsam da pek önemli bir bilgiye ulaşamamıştım. Şimdi ise, İngiltere İspanya arasını dört kere gemi ile katetmiş olarak söyleyebilirim ki, eğer böyle bir çekinceniz varsa, korkulacak bir şey yok. Umarım yazı işinize yarar.
Brittany Ferries ve Biletler
Brittany Ferries, İngiltere ve İspanya arasında ki gemi seferlerini düzenleyen üstlenici firmadır. Firma ne alakaysa Fransız firmasıdır ve çalışanları Fransızca konuşmaktadır. Kısaca İngiltere’den İspanya’ya giderken sabah kahvaltıya gittiğinizde garson size “bonjour” diyecektir. Tuhaf…
Açık konuşmak gerekirse İngiltere’den İspanya’ya gemi ile gitmek istiyorsanız, cebinizden bir miktar para çıkacaktır. Ne yazık bilet fiyatları pek ucuz değil. Ancak fiyatları yıllık üyelik kartı alarak düşürebilirsiniz. Eğer sene içinde bir kereden fazla gemi ile gidip gelmek istiyorsanız kesinlikle almanızı öneririm zira kendisini hemen amorti ediyor.
Seferler Portsmouth – Santander, Portsmouth – Bilbao ve Plymouth – Santander limanları arasında gerçekleşiyor. Biz Plymouth – Santander istikametini temmuz ayında, Portsmouth – Santander ve Portsmouth – Bilbao istikametlerini ise eylül ayında denedik. Aralarında bence pek büyük bir fark yok. Kısaca hangi sefer ucuzsa yada hangisinin zamanı size uyuyorsa onu seçebilirsiniz. Zaten Bilbao ile Santander arası bir saat.
Brittany Ferries şu an için, yanlış bilmiyorsam, İspanya ve İngiltere arasında üç tane gemi kullanıyor. Pont Aven, Cap Finistere ve filonun en yeni üyesi Galicia… Gemilerin hepsi epey konforlu. Havuz, sinema, çeşitli oyunlar, sanatçı konuklar… Ben gemilerin üçünü de denediğim için hepsine ayrı ayrı değineceğim zira hepsinin hoşuma giden ve gitmeyen yönleri var.
Bilmeniz gereken en önemli nokta gemilerin tam zamanında kalktığı ve 90 dakika öncesinde araç kuyruğunda olmanız gerektiği. Pasaport kontrolü, kimi güvenlik kontrolleri zaman alabiliyor. Kabininize ait olan elektronik giriş kartı da pasaport kontrolünde size veriliyor.
Pont Aven
Pont Aven, Brittany Ferries firmasının ana gemisi. 2400 yolcu ve 650 araç kapasitesi var. Gemi öyle büyük ki yaz döneminde dolu olmasına rağmen asla tıklım tıkış hissine kapılmıyorsunuz.
Gemi on katlı. İlk üç kat araçlara ayrılmışken diğer katlarda kabinlere ve restoranlara ayrılmış. Gemi kocaman teraslara sahip. Güzel bir hava yakalarsanız yanınızda getirdiğiniz veya bardan aldığınız içecekleri güzel bir manzaraya karşı içebilirsiniz. Kabinler gayet hoş. Eğer yüksek ücret ödemeyi kabul ederseniz balkonlu odalar dahi mevcut.
Biz temmuz ayında Pont Aven’i gidiş ve dönüş olmak üzere iki kere kullandık. İkisinden de memnun kaldık ki ilk seyahatte deniz oldukça dalgalıydı. Yine de gemi fazla sallanmadı. İngiltere’den İspanya’ya gemi ile gitmek için ilk tercihim bu gemi olacaktır.
Gemi ile detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Cap Finistere
Pont Aven’e kıyasla Cap Finistere çok daha küçük. Sadece 790 yolcu ve 500 araba taşıyabiliyor. Ayrıca filonun en yaşlı üyesi bu gemi. Bize ilk başta görece küçük bir gemiyle Atlantik’te seyahat etmek pek mantıklı gelmemişti açıkçası ancak o tarihte başka seçim şansımız olmadığından mecbur bileti almıştık.
Korkularımızın aksine, havanın pek iyi olmamasına rağmen, gemi oldukça dengeliydi. Güverteden dalgalı denizi izlerken geminin nasıl oluyor da sallanmadığını düşünüyordum.
Cap Finistere’yi eylül ayında iki haftalık tatilimize başlarken Portsmouth – Bilbao arasında kullandık. Pont Aven’e göre güverte sayısı az olmasına rağmen biz çok eğlendik. Filonun diğer üyelerine kıyasla eski, küçük ancak kendini ispatlamış oldukça dengeli bir gemi. Ayrıca odalara caz müzik yayını yapmasıyla kalbimi çaldı.
Gemi ile detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Galicia
Filoya en son katılan gemi Galicia’dır. Diğer gemiler pis demiyorum ama Galicia yeni olması nedeniyle kabinler olsun, kullanım alanları olsun pırıl pırıl. Şahsi görüşüm, üç gemi arasında en güzel güvertenin bu gemide olduğu yönünde. Ayrıca odalarda televizyon da mevcut ve en güzel odalar bu gemiye ait.
Bu kadar güzellemeden sonra en az hoşuma giden geminin bu olduğunu söylemem biraz tuhaf kaçacaktır ama gerçek bu. Galicia’nın Pont Aven ve Cap Finistere arasında neredeyse yirmi yıl olmasına rağmen gemi sanki pek dengeli değildi. Yolculuğumuzu gayet güzel, dalgasız bir günde yapmış olmamıza rağmen sanki biraz fazla sallanıyordu.
Gemi ile detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Barlar, Restoranlar ve Kabinler
Şahsi görüşüm restoranlar kötü, cidden çok kötü. Galicia’da akşam yemeği, Cap Finistere’de öğle yemeği denemiş olarak sadece kötü diyebilirim. Eğer mümkünse gemiye binmeden önce yiyeceklerinizi almanızı öneririm. Bir şekilde erzak alışverişi yapmadan kendinizi gemide bulursanız da çok dert etmeyin, muhtemelen ölmezsiniz. Fiyatlar bence ucuz. Aşağı yukarı pub fiyatları ödemeyi hayal edebilirsiniz
Barlar ise gemilerin en güzel yerleri. Gemilerde insanlar ne yapıyor sanıyorsunuz? Fiyatlarda oldukça uygun. Biralar 3.5-4.5 pound, single malt viskiler ve brendiler duble olarak 5 pound civarında. İçkinizi alıp kabininize gidebilirsiniz yada güverteye çıkabilirsiniz. Yani barda içmek zorunda değilsiniz.
Eğer ki bara para ödemek istemiyorsanız kendi içkinizi de getirebilirsiniz. Yada duty free’den alkol alışverişi yapıp içebilirsiniz. Biz Pont Aven ile İngiltere’ye dönerken duty free’den aldığımız bir şişe beyaz şarabı güvertede içmiştik gün batımına karşı.
Barlar ayrıca bir nevi sosyalleşme noktasıdır. Gösteriler, oyunlar hep barların olduğu bölgelerde yapılmaktadır. İçki içmiyorsanız bile pub quiz’e katılmanızı ve gösterileri izlemenizi öneririm.
Eğer tek başına dolaşan yalnız bir kurt değilseniz kabin almanızı öneririm. Odalar kesinlikle temiz. Söylememe gerek yok ama yine de tüm gemi kabinlerinde banyo olduğunu ve odaların sıcak oldugunu belirtmekte fayda var. Geminin iç kısmında kalan kabinlerde haliyle pencere yok. Dolayısıyla bu kabinler fiyat olarak daha uygun ayrıca gemi sallanması daha az hissediliyor. Kötü yan ise penceresiz oda biraz sıkıcı olabiliyor. Unutmayın ki gemidesiniz! Oda da neden vakit geçiresiniz ki?
Olur da kabine para ödemek istemezseniz 5 pound civarına “lounge” denilen odalarda koltuk kiralayabilirsiniz. Gemilerin çeşitli yerlerinde duşlarda var. Adamlar kafalar kurutulsun diye makine bile koymuşlar. Hipster olsaydım böyle yapardım.
Evcil hayvanınızı da yanınıza almanı mümkün. Kimi gemiler bazı kabinlerini “pet friendly” olarak belirlemiş ve evcil hayvanınızın sizinle kalmasına izin veriyor. Kimi gemilerde ise evcil hayvanlar için kafes odaları belirlenmiş. Bildiğim kadarıyla tüm gemilerin güvertelerinde hayvanseverlere ayrılmış bölümler var. Yani evcil hayvanınızla sizin için belirlenen noktalarda dolaşabilirsiniz.
Genel Bakış
Bilet fiyatları cidden yüksek. Ama şu bir gerçek ki yolculuğun bir noktadan bir noktaya gitmekten çok yol boyunca gördükleriniz olduğunu ve geminin sizinle beraber arabanızı da taşıdığını düşünürseniz fiyatlar çok da fazla yüksek değil. Biz gemi de geçirdiğimiz günlerde hiç sıkılmadık ve bu günleri tatilimizin bir parçası olarak gördük.
Güverteden gün batımını izlemek, bir pub quizinde üçüncü olmak ve dünya kupası kazanmış gibi sevinmek, İngiltere ile İtalya’nın oynadığı Avrupa Kupası finalini Atlantik’te bir gemide İngilizlerle beraber izlemek, on beş yirmi yunusun gemiye taarruza geçip oyunlar oynamalarını görmek, bir kahve alıp hiç bir şey düşünmeden denize bön bön bakmak benim için hem fiyata, hem zamana değen şeylerdi.
Ek olarak gemi ile seyahat kendinizi fakir hissetmek için mükemmel bir fırsat. Gemide Ferrariler, Maseratiler havada uçuşuyorken son model Porsche arabalar ise orta seviye gibi kalıyor. Millette para var… Tamam, biraz abarttım.
İngiltere’den İspanya’ya gemi ile gitmek, gözünüzü yağmurlu İngiltere’de kapatıp güneşli İspanya’da açarak hem tatili başlatmak, hem de elinizde bir bardak brendi ile denize boş boş bakarak tatil bitişinin hüznünü yaşamak için çok güzel bir seçim. Kısaca gemi seyahati yaz aylarında yaptığımız İspanya seferlerimize çok güzel bir alternatif oldu. Bir kere için bile olsa denemenizi öneririm.