Hemen hemen her İspanya hayranının da düşlediği gibi Cantabria, özellikle Santander şehri, ziyaret etmek istediğim yerlerdendi. Fakat tatilleri yazın kullandığımızdan daha iyi iklime sahip olduğu için güney bölgeleri tercih ediyorduk. Tatil planı yaptığımız sırada Lizbon ve Porto arasında gidip geliyorken yolculuğu bu sefer gemi ile yapmaya karar vermemiz, Santander’de yaşayan akrabamız tarafından ziyarete zorlanmamız üstüne birde Cabarceno Doğa Parkı’nın güzelliğine kapılmamız sonucu rotayı Cantabria’ya, Santander’e çevirdik.
Söylediğim gibi bu sefer yolculuğu tren ile değil, canım arabamız Totoro’yu da yanımıza alarak gemi ile yapmaya karar verdik. İspanya’ya gemi ile seyahat etmek, böyle bir imkânın varlığını öğrendiğimiz günden beri aklımızdaydı. Hatta arabayla yaptığımız son yolculuk bilet bulabilseydik gemi ile olacaktı. Aslında sırf gemi ile yolculuğu da denemek için Santander gezisi yapmaya karar verdiğimizi söylemek bile yanlış olmaz. Brittany Ferries ve gemi de başımıza gelenler ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım için bu konuya şimdilik değinmiyorum.
Christmas’dan bu yana tatile çıkamamış olmanın heyecanıyla şarabı fazla kaçırıp bir de üstüne sabahın köründe kalkma planıyla geç yatınca, arabaya bindiğimizde bile gözlerim henüz kapalıydı. Ta ki sabahın köründe eşim araba da Cem Karaca’nın Ceviz Ağacı’nı dinlemeye başlayana kadar. Yabancı olmasına rağmen koyu CHP’li ve Beşiktaş taraftarı olmasının yanı sıra Barış Manço ve Cem Karaca hayranı olan eşime, olabildiğince kibarca, müziği şimdilik kapatmasını söyledikten sonra boş Manchester sokaklarından Plymouth’a doğru yola çıktık. Sanırım, çok sevmeme rağmen, eğer rakı içmiyorsam Cem Karaca’ya katlanamıyorum. Hele ki henüz kargaların bile uyanmadıkları saatlerde.
Santander
Santander, İspanya’nın kuzeyinde bulunan ve ülkenin en küçük otonom bölgelerinden olan Cantabria’nın başkentidir. Zaten bölgede başka şehir de yok. Bask ve Asturias bölgelerinin arasında bulunuyor. Hem kuzeyde bulunmasından, hem okyanus kenarında yer almasından ötürü Santander, hava bakımından hayallerin İspanyasına pek uymuyor. Eğer planınız sahilden sahile atlamak ise, hava durumunu dikkatlice incelemenizi öneririm. Wikipedia’dan Cantabria bölgesinin ortalama sıcaklıklarını inceleyebilirsiniz.
Cantabria bölgesi küçük olmasına rağmen İspanya’nın en zengin bölgelerinden. İngiltere’de yaşayanların bankadan hatırlayacakları gibi ismini şehirden alan Santander Bankası’nın genel merkezi burada bulunuyor. Kordon yürüyüşü yaparken ister istemez göreceksiniz. Ayrıca aktif bir liman kenti oluşu da ekonomiyi hareketli tutan önemli etkenlerden. Ayrıca pek çok önemli devlet kurumuna ve endüstriye de ev sahipliği yapıyor. Kısaca işsizlik oranı düşük.
Şehir öyle engebeli ki Santander halkı çözümü açık hava yürüyen merdivenlerinde bulmuş. Yer yer yürüyen merdivenlerle ve asansörlerle karşılaşabilirsiniz.
Yeme içme kültürü deniz ürünleri ağırlıklı tahmin edeceğiniz üzere. Her türlü kabuklu deniz ürünleri, kalamar çeşitleri, balık türleri restoranlarda mevcut. Santander’in İspanya’nın genelinden daha pahalı olduğunu duymuş olmama rağmen gördüğüm kadarıyla fiyatlar normaldi. Fiyatı anormal olan tek şey ançüez.
Ançüezin ne olduğunu bilmiyorsanız kısaca hamsinin yabancı dil bilenine ançüez deniyor. Kalamar sipariş ettiğinizde bütün kalamarı 8 euroya servis eden bir Santander restoranında eğer ançüez sipariş ederseniz hokkalı bir fiyatla karşılaşıyorsunuz. Aşağıda göreceğiniz fotoğrafa büyüteçle bakarsanız zeytin ve biber turşusu ile kamufle edilmiş bir ançüez parçası görebilirsiniz. Yaklaşık 1.2-1.5 Euro arasında bir ücret ödeyerek bu kurdanlardan 4 tane içeren bir tapa sipariş edebilirsiniz. Santanderin bu ançüezi marketlerde de pahalı. Ufacık bir kavanozuna 11-15 Euro bandında fiyat biçiliyor.
Plajlar ve Turist Atraksiyonları
Santander’de nereleri muhakkak görmemiz gerektiğini orada yaşayan akrabamıza sorduğumuzda şehrin pek görmeye değer bir şeyinin olmadığını söylemişti. Şehrin genel olarak güzel olduğunu ekleyerek. Santander muhakkak görülmesi gereken yapılara sahip değil. Ancak şehir genel anlamıyla çok güzel. Kordonda, barlar sokağında, marketinde dolaşmak eğlenceli. Sabahın birinde, ikisinde dışarıda dolaşmış olarak diyebilirim ki beni rahatsız eden hiç bir şey görmedim. Benim görüşüm şehrin oldukça güvenli olduğu yönünde.
Ancak illa bir kaç yapı görmek isterseniz Biblioteca de Menéndez Pelayo, Palacio de la Magdalena, Centro Botín göz atmaya değecek noktalar. Ayrıca fırsat bulursanız Mercado La Esperanza adında ki markete uğramanızı ve deniz ürünleri bölümünü gezmenizi öneririm.
Plaza de Cañadío ise restoran ve barlar ile tıka basa dolu. Mutlaka uğramanızı öneririm. Pek çok görülecek yerin kordonda olması gezinizi kolaylaştıracaktır.
Cantabria bölgesi hakkında ise çok az bir araştırma yaptıysanız inanılmaz plajlara sahip olduğunu çoktan öğrenmişsinizdir. Bölge muazzam sahillerle çevrelenmiş. Şehire 20 dakika uzaklıkta yığınla muhteşem sahil bulunmasına ek olarak Playa de El Sardinero ve Playe de Los Peligros gibi iki güzel sahil hemen şehrin içinde, yürüme mesafesinde bulunuyor. Bu iki sahil tahmin edeceğiniz üzere havanın yüzmeye elverişli olduğu her gün tıklım tıklım. Bir pazartesi günü El Sardinero’ya gittiğimizde sahili tıka basa görünce şehirde kimsenin çalışmadığını düşünmüştük. Park yeri bulmak için bile 6-7 tur atmak zorunda kaldık.
Santander’e sahillerden ziyade akraba ziyareti ve Cabarceno Parkı için geldiğimiz için sadece Playa de Usgo ve Playa de Arnia’e gittik.
Playa de Usgo, Santander’e yaklaşık yirmi dakika mesafede yer alıyor. Hem turkuaz suyu, hem kumsalı olmak olmak üzere gördüğüm en temiz sahillerden birisi oldu Usgo. Şansımıza deniz de dalgalı değildi, rüzgar da yoktu. Akşamüstüne doğru okyanus kenarında bulunan hemen hemen her sahilde olduğu gibi gelgitlerle su çekildi.
Playa de La Arnia’da Usgo gibi Sandander’e yirmi dakika uzaklıkta. Yaşı doksan milyon olarak tahmin edilen kayalıklarla çevrelenmiş olan bu küçük koyun bu kadar meşhur olmasının sebebini görünce anlıyorsunuz. Şanssızlığımıza sahile bir anda sis çöktü. İspanyolların Bruma dediği, okyanustan gelen sis sıkça rastlanan bir doğa olayı. Geldiği zaman 2-3 saatten önce gitmiyor.
Cantabria bölgesi abartısız onlarca birbirinden güzel sahile ev sahipliği yapıyor. Oyambre, Playa de La Arnia, Langre, Berria, Usgo, Matalenas bu sahillere örnek olarak verilebilir.
Cabarceno Doğa Parkı
Temmuz tatilini Portekiz yerine Kuzey İspanya’da geçirme sebebimiz tam olarak bu doğa parkı. Öncelikle Cabarceno Doğa Parkı bir hayvanat bahçesi değil. Cantabria hükümeti tarafından 750 hektarlık bir alanda oluşturulmuş, soyu tehlike altında bulunan hayvanları koruma ve soylarının devamını sağlama, ve hayvan davranışlarıyla ilgili araştırmalar yürütmek amacıyla oluşturulmuş bir park.
Hayvanlar yarı hapis olarak yaşamlarına devam ediyorlar. Tüm hayvanlar için çok geniş alanlar ayrılmış durumda ve ayrılan alanlarda istedikleri gibi hareket etmekte ve doğal davranışlarını sergilemekte özgürler. Sonradan öğrendiğim kadarıyla kendi aralarında kavga ettikleri zaman park ne olursa olsun müdehalede bulunmuyor.
Hayvanlar için ayrılan alanın genişliği aynı zamanda eğer bir türü görmek için parka gittiyseniz göremeyebileceğiniz anlamına geliyor. Görmek istediğiniz tür kendisine ayrılan devasa alanın öteki ucundaysa dürbünle bile göremeyebilirsiniz. 750 hektarlık alanda ziyaretçiler için yürüme yolları oluşturulmuş ve o yolların dışına çıkamıyorsunuz. Yani aslında kapalı olan hayvanlar değil, sizsiniz.
Girişte ziyaretçilere nerede neyin olduğunu gösteren bir harita veriliyor. Yer yer tuvaletler mevcut. Restoranlar dahi var ancak benim önerim kendi yiyeceğinizi getirip deve kuşu ve zürafalara nazır bir piknik yapmanız yönünde.
Parkın içinde üç noktada teleferik bulunuyor. Ücret biletlere dahil. Eğer seviyorsanız muhteşem manzaralar görebilirsiniz, ayıların, fillerin üstünden teleferikle geçebilirsiniz. Artık düşerse de aslanlara yem olabilirsiniz. Beni takip ediyorsanız uçağa binmediğimi biliyorsunuzdur. Ancak burada bir hata yapıp teleferiklerden birisine bindim. Çarpıntımın başlaması on dakika kadar sürdü ve diğer teleferiklere binmekten vazgeçtim.
Hayvanları doğal yaşam alanlarında izlemek çok rahatlatıcı. Eşim ve akrabalarını teleferiğe bindirince fillerin olduğu alana oturup izlemeye dalmıştım. O sırada anne fil ile yavrusu yemek yemekle meşguldü. Yavru filin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. O sıra azgın bir erkek fil peydah oldu yine yüzünde kocaman bir gülümsemeyle. Işıldayan güneşin altında gülümseye gülümseye pipisi hazır vaziyette iken dişi filin poposuna dişlerinden birini dayadı. Dişleri poposunda hisseden anne fil, erkek file dönüp ne yapıyorsun çocuğun yanında yüz ifadesini takiben hortumuyla suratının ortasına yapıştırdı şamarı yapıştırdı. Erkek filin yüzünde ki o kocaman gülümseme, pipisiyle beraber, bir anda kayboldu ve yerini ağlamaklı bir eşgale bıraktı. Dişinin fil olanı bile hayal kırıcı azizim.
Park inanılmaz temiz ve hayvanlar gayet bakımlı. Cantabria hükümeti Cabarceno Parkı konusunda muhteşem bir iş başarmış. Park ayrıca çok güzel hazırlanmış bir siteye sahip. Bir bakın derim.
Son Sözler
Son söz olarak itiraf etmem gerekir ki Santander şu ana kadar gördüklerim içinde en az beğendiğim İspanyol şehri oldu. Bu kadar güzel yapılaşmış, güçlü ekonomi sahibi bir şehri beğenmeme sebebim ise insanlar… İnsanlar sanki İspanyol değillermiş gibi gerginler, asık suratlılar. Şehir içi trafik ise çok kötü. Sürücüler hiç ummayacağınız kadar agresif. Kornalar, gürültüler gırla gidiyor. Santander’de yaşayan akrabamızı ziyaret ettiğimizde de aynı şeyleri duyduk. Üstüne sabah kahvesini içerken muhabbet etmeye başladığımız barın sahibi de insanların tuhaflığından bahsedince gözlemlerimizin yanlış olmadığına inandık. Anlayacağınız yerliler de yerlilerden şikayetçi.
Bu söylediklerim şehir merkezi için geçerli. Merkezden uzaklaştığınızda her şey biraz daha normale dönüyor. Yine de iş bulsam, düşünmeden, hemen gider yerleşirim. Ama şehir dışına…
Cantabria bölgesi zengin doğası, bakir sahilleri, mükemmel kordonu, bar ve restoranları ile ziyaret edilmeyi hayli hayli hak ediyor. Eğer niyetiniz doğa ve sahilleri dolaşmak değilse, hemen yanında Bilbao ve San Sebastian dururken Santander’e bir günden fazla zaman ayırmazdım yerinizde olsam.